Güven, Huzur ve Mutluluğunuzu Yansıtın! Gülümseyin!

Çürüğün, dişin sinir ve damarlarına (pulpaya) ulaştığı durumlarda kanal tedavisi yapılır.

Kanal tedavisi hekim ve hasta açısından sabır ve özveri gerektiren bir tedavidir.

Kanal tedavisi dişi çekmemek için son şanstır.

Pulpa (sinir, kan, lenf damarlarını içeren dişin içindeki yumuşak doku), kendini tamir edemeyecek derecede hasar gördüğünde ölür. Genellikle buna, kırık dişlerdeki veya derin çürüklerdeki bakteriler sebep olur. Ölü pulpa dokusunda üreyen bakteriler dişin içinde iltihaba yol açar. Hasar görmüş veya hastalanmış pulpa çıkarılmazsa diş ve çevresindeki dokular enfeksiyona (apse) maruz kalır ve sonunda diş tamamen kaybedilir.

Kanal tedavisinin amacı, hiç değilse dişin sert dokularını koruyarak ağızda kalmasını sağlamaktır. Böylelikle çevre dokular (kemik vs.) korunmuş olur, çiğneme ve estetik sorunlar da daha baştan önlenir. İleride kanal tedavili dişlerde renklenme olsa bile beyazlatma işlemi ile doğal rengine kavuşturulabilir.

Anestezi maddeleri sayesinde hastalar tedavi sırasında ağrı hissetmezler. Tedavi sonrası birkaç gün hassasiyet veya ağrı olabilir. Bütün bu şikayetler basit ağrı kesicilerle ortadan kalkar.

Kanal tedavisinin süresi genellikle dişin durumuna bağlıdır. Dişinizdeki ağrı ve iltihap belirtileri geçene kadar pansuman yapılması gerekebilir. Bu da bir kaç seans sürebilir.

Çok seanslı kanal tedavilerinde hastalar mutlaka randevularına sadık kalmalıdır ve randevu sıklığı diş hekiminin önerdiği şekilde olmalıdır.

Yapılan araştırmalara göre kanal tedavisinin başarısı % 98 ‘dir.

Kanal tedavisi gerektiren durumlar

– Sıcak ve soğuğa karşı uzun süreli hassasiyet

– Çiğnerken oluşan ağrı ya da rahat çiğneyememe

– Kendi kendine başlayan özellikle de geceleri başlayan ağrı

– Dişin renk değiştirmesi

– Dişe yakın bölgede şişlik

– Dişe yakın bölgedeki lenf düğümlerindeki ağrı veya elle hissedilen şişlik.

Kanal tedavisinin aşamaları

1. Öncelikle ağrısız ve acısız bir tedavi olması için dişe anestezi yapılır.

2. Daha sonra çürük temizlenir ve dişin içindeki hastalıklı yumuşak doku çıkarılır.

3. Bazı ilaçlar ile kanallar yıkanarak (dezenfektan ve antimikrobiyal solüsyonlar) iyileşme hızlandırılabilir.

4. Enfeksiyon geçtikten sonra kanal içerisi özel bir dolgu maddesiyle, kök ucuna kadar doldurulur.

5. Enfeksiyonu başlamamış veya henüz ilerlememiş vakalarda tek bir seansta da kanal tedavisini sağlıklı bir şekilde bitirmek mümkündür.

6. Kanal doldurulduktan sonra ağızda görünen kısmına normal dolgu veya protez çözümleri uygulanır.

Düzenli diş hekimi kontrollerinde enfeksiyonun başlangıcı yakalanabilir.

Kanal tedavili dişler artık ölü olduğu için kendini içerden besleme ve tamir etme özellikleri yoktur. Dolayısıyla yıllar sonra kırılgan hale gelebilirler, çiğneme basıncına dayanamayacağı düşünülen kanal tedavili dişlere protetik çözümler yapmak dişin ömrünü uzatabilir.