Güven, Huzur ve Mutluluğunuzu Yansıtın! Gülümseyin!

Travmalar sonucu veya bakteri faaliyetleri sonucu (çürük) dişin sert dokularında meydana gelen kayıpların, biyolojik uyumlu malzemelerle sağlık, estetik ve fonksiyonu da tekrar sağlayacak şekilde onarılabilir.

Hastalar çoğunlukla dişlerde doku kaybı gözle görülür hale gelene kadar fark edemezler. Diş hekimlerinin bile zor fark edeceği yerlerde çürükler meydana gelebilir; bu nedenle 6 ayda 1 ağız içi muayene çürüklerin erken teşhisi için gereklidir. Böylece dişlerde fazla harabiyet olmadan tedavi yapılabilir.

Çürüklerin nedenleri:

Ağızda bulunan yiyecek artıklarından beslenen bakteriler asit ve toksin üretirler. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek bozunmasına ve diş çürüğünün başlamasına neden olurlar.

Karbonhidratlı ve şekerli yiyecekleri çok tüketen bireylerde, daha fazla çürük riski olur. Bakteri plağı tarafından oluşturulan asite karşı tükürük doğal bir savunma mekanizması oluştursa da tek başına çürüğü önleyemez. Tükürük akışını ve miktarını azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük oluşumunu hızlandırırlar.

Çürüklerin erken evrede belirtileri:

- Soğuk / sıcak hassasiyetler

- Şekerli gıdalarda aşırı duyarlılık

- Yemek sırasında diş arasına gıda birikmesi ve buna bağlı kötü koku ile basınç ağrısı

Çürüklerin geç evrede belirtileri (erken evredekilere ilaveten):

- Aşırı harabiyet sonrası dişlerde kırılmalar

- Soğuk / sıcak hassasiyetlerin 5 dakikadan fazla sürmesi

- Gece diş ağrıları

- Dişe yakın bölgelerde ağız içi / dışı şişlik

Özetle termal hassasiyet, gıda birikintileri, şekerlerdeki küçük hassasiyetler basit ve orta düzey diş çürüklerini ifade ederken; aşırı hassasiyetler, gece ağrısı ve yüzün şişmesi ileri düzey çürükleri ifade eder.

Geç evredeki dişlerin iç dokuları yani damar / sinirleri de (pulpa) enfekte olduğu için, kanal tedavisi ve yardımcı tedaviler(apikal rezeksiyon vs.) gerekir. Diş kurtarılabilirse üzerine dolgu veya protez yapılır.

Dolgu Nasıl Yapılır?

Günümüzde dolgu maddelerinin gelişmiş teknolojisi sayesinde, dolgunun tutunması için diş daha fazla tıraşlanmaz. Bu nedenle dolgu yaparken sadece hasarlı diş dokularını temizlemek yeterli olur. Dolguyla çürükten önceki doğal biçim tekrar verilmeye çalışılır.

Bazen dişlerde doku kayıpları o kadar çok olur ki, çürük temizlendikten sonra dişin iç dokularıyla (pulpa) dış ortam arasında çok az bir mesafe kalır. Bu durumlarda pulpanın hemen üzerindeki sert dokunun (dentin) doğal yollarla kalınlaşmasını kolaylaştırmak için özel bir kalsiyum malzemesi sürülür; bu işleme kuafaj denir.

Dolgu Maddeleri

Dolgu maddesini seçerken diş hekimleri maddenin arka dişlerde çiğneme basıncına dayanabilmesini; ön dişlerde mümkün olduğunca fark edilmemesini; dişin canlılığına zarar vermemesini göz önüne alırlar.

1. Amalgam Dolgular (Metal / Gümüş Dolgular)

Çok dayanıklı ve ekonomik bir dolgu maddesidir, fakat görünümü estetik değildir. İçinde % 45 gümüş, % 30 kalay, % 24 bakır ve az miktarda çinkodan oluşan tozun civa ile karıştırılmasıyla hazırlanır. Karışım diş hekimi tarafından hazırlanan oyuğa (kavite) yerleştirilir, şekillendirilir ve dolgu birkaç saatte sertleşir.

Amalgam dolgular sertleşme sırasında genleşerek dişe daha sıkı tutunurlar, bu nedenle dişin dolgu kenarlarından yeniden çürüme olasılığı daha zordur.

Amalgamdaki civa zararlı mıdır?

Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Deniz dibi canlılarında da (midye, barbun vs.) yüksek oranda ağır metaller (civa vb.) bulunur. Gerekmedikçe amalgam dolgular sökülmemelidir.

2. Kompozit Dolgular (Reçine / Beyaz Dolgular)

Kompozit dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir; bu yüzden halk arasında ışınlı dolgu da denir. Bu işlem bitince kompozit dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir.

Diş hekimleri kompoziti niçin tercih ederler?

Bu dolguların en büyük avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekleyerek kırılmaları ve sıcaklık geçmesini engeller ve dişten daha az kesim yapılmasına olanak verir.

Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengini ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de (laminate uygulamaları) kullanılabilmektedirler.

Kompozit restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar

- İşlem sonrası yeme / içme serbesttir

- İlk zamanlar hassasiyetler olabilir

- Polisaj işlemi aynı seansta yapılabilir.

3. Onlay-İnlay dolgular

Onlay ve İnlay dolgular döküm dolgulardır. Dolgu için şekillendirilmiş oyuğun (kavite) ölçüsü alındıktan sonra, laboratuvarda metal, altın, porselen veya kompozitten hazırlanır ve dişe yapıştırılır. Özel teknik ve çok hassas çalışma gerektirir.

Dolgular dişin sağlığını, fonksiyonunu ve estetiğini geri kazandırmanın en ucuz ve en kestirme yoludur. Erken teşhis ve tedaviler için mutlaka 6 ayda 1 diş hekimine muayene olmak gerekir.